Öne Çıkan Yayın

Uyku Rutuni

Merhabalar Uzun zamandır herkesin sorduğu beklenen yazı uyku rutuni, Öncelikle burada yazacaklarım püf noktaları ve rutunin özeti nite...

11 Mart 2017 Cumartesi

Bebeklerde Diş Bakımı

Bebeklerde diş bakımı birçok ailenin bir şey olmaz diye boşverdiği yada herkesin aklına en son gelen bakımdır. Herkes bebeğin süt dişlerinin zaten döküleceği için diş bakımının çok önemli olduğunu düşünmez. Aslında gerçek bunun tam tersidir. Bebeğin ilk dişi çıktığından itibaren bebeğin düzenli olarak ağzı ve dişleri temizlenmelidir. Peki ama nasıl dediğinizi duyar gibiyim. Bebekler anne sütü veya mamayla da beslenseler süt ve mamadaki enzimler bebeğin süt dişlerini çürütürler. Erken çürüyen süt dişlerin yerine gelecek dişler bu durumda ya çürüyen süt dişinin olduğu yere kayar yada gömülü kalarak hiç çıkmaz. Bunun sonucunda da bozuk bir çene yapısı yada çok ileri vakalarda operasyona kadar giden bir yolu hazırlar. İşte bu yüzden bebeğin daha ilk dişi çıkar çıkmaz önce bir tülbent yada silikon el fırçaları ile bebeklerin dişleri temizlenmelidir. Macun olarak kesinlikle bebekler için üretilen florürsüz macunlar tercih edilmelidir. Fırça olarak bebekler için dizayn edilmiş yumuşak başlıklı bir fırça alınmalıdır. İşte tam bu noktada bebekler için bir çok ürün bulunuyor fakat çoğu üründe olduğu gibi bunlarda bebeğin o doğallığı için fazla zararlı.
Gelelim bu iş için kullanılacak ürün tavsiyelerine;
Diş fırçası olarak tavsiye edebileceğim 2 ürün var,
İlki benimde kullandığım curaprox curakid. Bu ürün 6 aylık bebeğe dahi kullanılabiliyor. İsviçreli bir diş firmasının ürünü.
İkinci üründe yine diş ürünlerinde uzman bir firma Tepee. Bu iki fırçadan başka fırça sizde kullanmayın. Bana güvenin süslü diğer markalara bakmaya gerek yok. Zaten Curaproxun fırçasını bir kere kullanan başka fırça zor kullanır:)

Diş macunu olarak tavsiye edebileceğim tek ürün var: Jackn Jill. Tamamen doğal yutulabilir. Vücuda zararlı hiçbir madde yok. İçeriğinde çeşitli bitki vemeyvelerin özleri var. Rehberimiz EWG sitesinden tam not almış. Gözü kapalı bu ürünüde kullanabilirsiniz.

7 Ekim 2016 Cuma

ÖVGÜ GÜNCE İLE İLK TATİL MACERASI

Merhabalar,

Yaz tatili:) Herkesin 1 sene bekleyip 1 hafta 10 günde çabucak biten bir yıl uğruna çalıştığımız dönem. Bu senede bu dönemi iple çektik tabi diğer yıllardan bir farkla. Bu sene tatilde 2 kişi değil 3 kişiydik. Bebek olmadan tatille ilgili türlü hayalleri herkes kuruyor fakat bebek olduktan sonra ve ilk tatilse, başlıyor herkesi bir korku sarmaya. Bebeğin düzeni bozulur mu, ne yer ne içer, yoldan etkilenir mi gibi birbirini takip eden yüzlerce soru. Bu tatil döneminde bizde bu yoldan geçtik. Tatile çıkmadan bizden tecrübeli ailelerin bu sorunsalla nasıl başa çıktığını araştırdık. Ve kendimizce bir durum tespiti yaptık.

 İlk dikkat edilmesi gereken güneş. Bunun için uv korumalı mayo, kıyafet, şapka güneş kremi gerekli olanlar. Güneş kremi seçimini blogda uzun uzun anlatmıştım buradan ulaşabilirsiniz (BEBEKLER İÇİN GÜNEŞ KREMİ SEÇİMİ)
Güneş kremi seçimini yaptıktan sonra sıra mayo seçiminde. Burada dikkat etmeniz gereken klasik mayolar yerine bebekler için özel yapılmış wetsuit uv korumalı tulum mayolar. Bu mayolar sayesinde suyun soğuk etkisini bebek hissetmiyor ve mayo vücudun büyük bir bölümünü kapladığı için çok etkili bir uv koruması sağlıyor. Güneş kremini sadece elleri, ayakları ve yüzü için sürüyorsunuz. Bu mayoların piyasada çok fazla seçeneği mevcut. Ben decathlondan nabaiji marka bir wetsuit mayo aldım. Bu kadar etkili koruma yapacağını ve su soğukluğunu hiç geçirmeyeceğini düşünmüyordum. Beklentimden çok fazla  fayda sağladım. Sizlerde gözü kapalı alabilirsiniz.
Denizden çıktıktan sonra yine decathlondan uv korumalı tşört ,şapka ve giysiler aldım. Bu konuda decathlon gerçekten kaliteli ürünler sunuyor.

Kıyafet olayını çözdükten sonra tatil yaptığımız bölgelerde acil durumda gidilecek hastaneleri araştırdım(ne olur ne olmaz) Çantamıza ateş düşürücü fitil ve hiç kullanmadığımız calpol,ibufen şurup aldık tedbir amaçlı. Güneş sonrası içinde organik bir aloe vera kremi edinmenizde fayda var.

Gelelim en büyük dert beslenmeye;
Tatil sırasında güzel kızımız henüz 9+20 günlüktü. Günde 2 ana öğün bir ara öğün şeklinde katı gıda veriyoruz. 1 yaşından küçük olduğu için haliyle her yemeği yiyemiyor. Tuzsuz olacak, yumurtanın sarısı olacak, kuzu eti olacak vs. İlk günler için yine decathlondan bir termos çanta aldım. Bu çanta içinde buz aküsüyle neredeyse 24 saat bir buzdolabınız oluyor. Bu sayede ilk günleri atlattık. Sonraki günler için yanımda meyve götürdüm. Sabah kahvaltısında her yerde haşlanmış yumurta bulabileceğimizi hesaplayarak diğer öğünü tamamen otele güvenerek biraz da olsa riske attık.

Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra günün ilk ışığıyla yola koyulduk İzmirden başlayan serüvenimiz Antalya, Bilecik ve Ankara rotasını çizerek İstanbulda son buldu. Yol konusunda hiç sıkıntı yaşamadık. Yaklaşık her 2 saatte bir mola verdik. Bu biraz yol süresini uzatsa da bebeğin omurga sağlığı için gerekli. Yolda yanımıza 1 gün yetecek şekilde taza fasulye, hurma, meyve, semizotu gibi yiyecekleri küçük 1 er porsiyon alacak şekilde kaplara koyduk ve beslenmemizi bu şekilde yaptık Tabii ki Blw yöntemiyle:) Otelimize yerleştiğimizde ilk işim büfeyi kontrol etmek oldu. İlk şoku orada yaşadık. Otellerin bebek büfesi adı altında servis edilen yiyecekler ya çorba, ya püre ya hazır mama, yani bize yarayan hiç bir şey yok. Yardım almak için otelin misafir ilişkileriyle konuştuğumuzda bize istediğimiz menüyü vermemiz halinde istediğimiz yöntemle her yiyeceği istenilen saatte pişirebileceklerini ifade ettiler. İlk uğradığımız şok çölde vaha bulmuş gibi bir ferahlığa döndü.

BLW yöntemi sayesinde otelde hiç zorluk yaşamadık. Biz yemek yerken bebeğimizin de yemeği geldi, biz masada o mama sandalyesinde çok güzel öğünler geçirdik. Etrafımız da tablet ile yada türlü oyunlarla çocuklarına yemek yedirmeye çalışan aileleri gördükçe, Blw yöntemi ile ne kadar doğru bir iş yaptığımızı tekrar anladık. Bebeğimizin nasıl kimseden yardım almadan tek başına yemek yediğini gören diğer ailelerin meraklı bakışları altında hiç sıkıntı yaşamadan yemek seanslarımızı firesiz tamamladık.

Tatile gelmeden önce en merak ettiğimiz olay bebeğimizin denize nasıl bir tepki vereceğiydi. Doğduğundan beri her gün yıkıyoruz, bu yüzden suya alışkın ve seviyor fakat deniz farklı bir seçenek. Günün erken saatleri ve akşamüstü denize girmeyi tercih ettik. Övgü Günce denizi o kadar çok sevdi ki adeta çıkmak istemedi. Suda oyunlar oynadık, hopladık zıpladık. Sudan çıkınca tatlı suyla hemen duşunu aldırıp gölge bir yere geçtik. Akşam 5 ten sonra mayosunu çıkararak güneşden kremsiz bi şekilde faydalanmasını sağladık.

1 hafta süre gözümüzü açıp kapayıncaya kadar bitti. Yeni tatilde keşke şunu da yapsaydım dediğim tek olay valiz düzeni. Tatile gitmeden önce bebeğinizin kıyafetleri günlük olarak ayırarak poşetlere koyun ve her gün ayırdığınız poşeti kullanın. Bu hem pratik hem de karışıklığı önlüyor. Seneye bunu kesin deneyeceğiz.

Umarım tatile gidecek ailelere ufakta olsa faydamız olur:)

25 Ağustos 2016 Perşembe

Çocuk Doktoru Arayanlar Boşuna Aramayın En İyisini Bulduk:))) Karşınız da Uzman Dr Dicle ÇELİK




Merhabalar

Bebekler doğmadan önce tüm ailelerde bir çocuk doktoru arayışı hasıl olur. Bütün aileler en iyi hekimi bulabilmek için türlü araştırmalar yapar. Çünkü bu seçim çok önemlidir. 9  ay anne karnında en iyi şartlarda koruduğu bebeklerinin bundan sonraki hayatında bence yön verenlerden biri olacaktır.
Elbette tüm hekimlerimiz birbirinden değerli fakat her meslekte olduğu gibi öne çıkanlar diğer meslektaşlarına göre daha başarılı olanlar mevcut.

Bizim doktorumuz Dicle Çelik. Kendisi Memorial Şişli hastanesinde görev yapıyor. Övgü Güncemiz doğduğundan beri Dicle Hocaya emanet. Dicle Hoca bizim için bir hekimden çok daha fazlası. Bir kere 7/24 her şeyi sorabiliyoruz, meşgulse mutlaka  geri dönüyor, 0 ilaç yanlısı gerekmediğince ilaç vermiyor. Mesela biz 10 aylığız çok şükür büyük bir ilaç kullanmadık. Her şeyin doğalından yana bence en önemlisi sürekli kendini yenilemesi, yeni bilgilere açık olması. Biz Blw yöntemine doktorumuz sayesinde geçtik. İnanın bu bile bize yaptığı çok büyük bir iyiliktir.

Bebeğimiz daha 3 aylıkken hasta olduğunda İstanbul dışındaydık. Ankara da iki büyük özel hastaneye gittik. İkisinde de bebeğimize antibiyotik yazıldı, Dicle Hocaya ertesi gün apar topar geldiğimizde hastalığın viral kaynaklı olduğunu tespit edip bize hiç ilaç dahi vermeden hastalığı atlatmamızı sağladı.

Dicle Hoca bizim için bir hekimden çok daha fazlası, o artık bizim kızımızın Dicle ablası, bizim en güvendiğimiz, annemizin babamızın sürekli dua ettiği, arkadaşlarımıza önerdiğimiz iyi ki araştırıp karşımıza çıkmış dediğimiz ailemizden biri.

Bu süreçte hekim arayan arkadaşlar, hiç boşuna araştırmayın kendinizi yormayın. Sizin için araştırılmışı var, Dicle Çelik bu işin bizce en iyilerinden.

Burada bloğum aracılığıyla da Sevgili Dicle Hocamıza minnetlerimizi sunuyoruz.

Sağolun Varolun:)))